Samsun'un koca Bilgesi Şanver Cora Ağabeyimiz 9 yıl önce bugün Hakk'a yürümüştü.
Fethi Tevetoğlu'nun NİHAL ATSIZ'IN cenazesinde dediği gibi;
Musalla taşları bundan böyle Şanver Cora gibi er kişilere hasret kalacak ve taşlar bile özlemini duyacaktır böylesi mübarek ülkü devlerinin, çünkü sayıları o kadar az kaldı ki tükenmek üzereler.
O' 1980 öncesi Samsun Ülkücü Öğretmenler Birliği Başkanı,
1980 sonrası ise Samsun'un ilk MÇP- MHP İl Başkanıydı.
Şanver Ağabeyimiz, 12 Eylül cellâtlarının ölüm kusup ülkücü kanı içtiği o zifiri karanlık dönemde en büyük moral ve cesaret kaynağımızdı. O'nun mübarek dudaklarından dökülen her kelime, o zor günlerde silkinmemizi, moral bulup büyük bir şevk, heyecan ve cesaretle yeniden ülkücü dava etrafında içtimaya geçmemizi sağlardı.
Büyük insan!
Biliyorum, uğrunda bir ömür mücâdele ettiğin vatan toprağının koynundasın ve ruhun sükun içindesin. Toprağın, uğrunda bir ömür çile çeken seni bir ana şefkatiyle bağrına bastığından eminim. Kabrin Cennet bahçelerinden bir bahçe olsun inşallah.
Bir altın nesil ki her biri ayrı bir kahraman.
Büyük kahırlar içinde bir bir göçüyorlar bu dünyadan.
Bu altın nesli bu millet bir daha zor bulur.
Bu altın nesli öğüten iki şeyden biri ÖLÜM, öbürü ise BALGAT!
Bir diğeri ise;
Bu altın nesle karşı saygısız ve vefasız olup, O'nları üzen, kırıp kahredenler var ki, onlar en yakınındaki, İlindeki, semtindeki bir zamanlar omuz omuza yürüdüğü günümüz dönekleridir. Bu tipler ülkücü ruhtan nasiplenemeyen ahlâk, edep ve iman fukarası yüzsüz şarlatanlardır.
Ama önemli değil!
Ağzı dualı, gönlü vefalı, karakteri düzgün olsun ve sadece birkaç ülkücü kişi olsun yeter.
Kahramanlar, kitâbesiz bir çeşme gibidirler.
Gelen içer, giden içer de; duayı akıllarına bile getirmezler!
Şanver CORA Ağabeyimiz de şu an kitâbesiz bir çeşme; ondan içenlerin tamamı nankör çıktı!
Kahramanların iman dolu gönüllerinde kopan o müthiş fırtınaların meydana getirdiği dev dalgaların sahili döver gibi dövdüğü bedenleri gün gelir bitap ve yorgun düşerek faniden bekaya göç edip tarihe mal olurlar.
Bu göç edişleri, kahramanların yeniden doğuşlarıdır.
Tarihe mal olup gelecek nesillerin gönüllerinde ebediyen yaşayarak ölümsüzleşirler.
Kahramanların hayat hikâyeleri dilden dile, nesilden nesle anlatılır ve her devirde başak bir ruha bürünürler!
ŞANVER AĞABEYİ SAĞ İKEN;
Ne övündü,
Ne de dünyalık için dövündü.
Ne tanınmak,
Ne de bilinmek istedi!
O' mütevâziliğin koca bir âbidesiydi.
O' öyleydi ve hep öylece yaşadı ve öylece Hakk'a yürüdü.
Bize düşen görev ise O'nu unutturmamak ve bu görevi namus bellemektir!
Allah kabrini cennet bahçesi eylesin inşallah.
Ne mutlu ki böyle şereflice ve de delikanlıca bir hayat sürdün.
Müslümanlığını ve Türk kimliğini milyonlarca insanla paylaşarak örnek oldun. Gönüllere girebilen insanı toprak elbette bağrına basar ki işte O’ sensin.
O toprak vatansa ve bağrına bastığı kişi de uğrunda bir ömür mücâdele eden senin gibi bir yiğitse, işte o toprak birden şefkatli bir ana olup açar kollarını ve ''Hoş geldin Şanver Cora’m'' der sana.
Çünkü uğruna bir ömür çile çekip dert yüklendiğin o toprak bir an önce sana kavuşmak ve seni daha yakından tanımak, seni sarıp sarmalayarak terini soğutup ülkü yolundaki yorgunluğunu gidermek için kim bilir ne hasretler çekti ve seninle kavuşmayı kaç yıl özlemle bekledi.
Bu kadar hainin kendisini para karşılığı utanmadan ve şerefsizce kâfirlere sattığı bir dönemde o toprak seni öylesine seviyor ki 9 yıl geçmesine rağmen sana olan hasreti hala dinmedi.
Şanver Cora Ağabeyimiz, bu zamana kadar olduğu gibi bundan sonra da binlerce ülkücü beden ve kalp olarak yaşayacaktır.
Âilesine ve sevenlerine sabırlar diliyorum.
Ruhun şâd, mahşere kadar ki mekânın Peygamber Efendimizin kucağı olsun KOCA BİLGE.
SAMSUN!
Bitmişsin!
Şanver Ağabeyimize karşı o kadar vefasızsın ki nankörlük derecesinde.
Ahde vefa sahibi olmayanlara ise denecek tek söz, edilecek tek sitem;
Yazıklar olsun!